Perşembe, Haziran 01, 2006

Kitap tavsiyesi: Art Incorporated - Julian Stallabrass


Günümüz sanatıyla, özellikle 90'lar sonrasıyla ilgilenen ve İngilizce konusunda sıkıntısı olmayan herkese tavsiye ediyorum bu kitabı. 20.yy sanatı (özellikle 1945 sonrası) hakkında biraz bilgi sahibi iseniz daha da ilginizi çekecektir bu küçük ama doyurucu kitap. Neden doyurucu derseniz, sanat hakkında yazan birçok kişinin aksine lafı ağzında döndürmeyen, doğrudan tespitlerde bulunan ve en önemlisi yazdıkları hem kendi içinde hem de günümüzde yapılan sanatla tutarlı olan ender yazarlardan Stallabrass..

Çağdaş sanatla sadece uzaktan ilgili olan, ama postmodern teori konusunda tanındığı için bu alanda da otorite olduğu varsayılan birçok yazar, son yıllarda çağdaş sanat ile popüler kültürün arasındaki sınırların kalktığını ve bunun iyi bir şey olduğunu söylemekteler. Oysa ki güncel/çağdaş sanatı biraz takip eden biri kazın ayağının öyle olmadığını görür. Video art'ın sinemalarda gösterilmemesinin, birçok fotoğrafçının dev boyutlarda baskılar alıp bunları müze/galeri duvarlarında sergilemelerini; popüler kültürü, kitle iletişim/üretim araçlarını kullanan sanatçıların yaptıkları işlere tasarım, moda, eğlence, vs. değil de sanat denmesini gözardı edemeyiz. Stallabrass, bu konulara değinerek günümüz sanatını, küreselleşme, ekonomik sistemler ve sanat tarihini de göndermeler yaparak büyük uluslararası şirketler ile devletler arasında bir yerde konumlandırmaya çalışıyor. Sanatı yücelten özelliklerden birinin bağımsızlığı olduğundan yola çıkarak, sanatın ticarileşip popülerleşmesinin sonucunda piyasanın gerektirdiğine göre üretimler ortaya çıkacağından bu bağımsızlığı kaybedeceğini savunuyor. Bunun için sanat dünyası kendi içinde ayrı, endüstriyel devrim öncesine benzeyen bir ekonomiye sahip. Sponsorluk kaynağı olan şirketlerin yanısıra sanatı etkileyen diğer bir güç odağı ise sanata destek veren devlet kurumları (özellikle İngiltere, ABD gibi ülkelerde). Devlet kurumları ise sanatı kendi ideolojilerine uygun olarak kullanma eğilimindeler. Dolayısıyla sanat iki güç arasında gidip gelerek bağımsızlığını korumaya çalışıyor. Bunu yaparken iki tarafa da fazlasıyla yaklaşıyor, ancak bu yaklaşmalar ilk bakışta göründüğü gibi birer bütünleşme değil, tam aksine sınırları daha da belirginleştirme etkisi yaratıyor; sanat kendisini iki tarafa da ait olmayacak şekilde sürekli olarak yeniden tanımlıyor.

Kitabın Amazon.com adresi:
http://www.amazon.com/gp/product/0192801651/104-2394412-9052710?v=glance&n=283155

2 Yorum:

At Ağustos 13, 2006 7:03 ÖS, Blogger future audience dedi ki...

sanatın kurumsallaşması konusunda aslında yeni bir dönem başlamalı, tarih yeniden okunmalı. "the art question" naçizane tavsiye ederim ii kitaptır, nigel warburton.

 
At Ağustos 14, 2006 2:40 ÖS, Blogger dj_enkidu dedi ki...

tavsiye için teşekkürler, şimdi amazon'a girip bakıcam..

 

Yorum gönder

<< Anasayfa