Pazartesi, Şubat 13, 2006

Bir Kara Mizah Örneği Olarak Karikatür Krizi

Karikatür krizinden sonra bu aralar ortalık biraz sakinleşti gözüküyor.. Karikatürleri hala görmemiş olanlar buradan ulaşabilirler.. Doğrusu herşey bir yana, Türk basınının tepkisi beni hayal kırıklığına uğrattı. Bir Allah'ın kulu çıkıp da "Ee ne olmuş yani altı üstü birkaç karikatür, çizildi de ne oldu, kimse için bir tehdit unsuru oluşturdu mu? Oluşturmadıysa bize ne? Hakaret amacından çok İslam putperestliği yasakladığı için bu kadar büyüyen bu tepki putperestliğin ta kendisi değil mi?" demedi. Belki ben dindar olmayan biri olarak bunu daha rahat söyleyebiliyorum ama insanların bir şeylere inanmalarının onları tamamen mantıktan kopuk yaratıklara dönüştürmesi gerekmediği kanaatindeyim. Bizim basının genel tepkisi, Avrupa basınının kışkırtıcı olduğu, Danimarka başbakanının özür dilememesi gibi olaylara yoğunlaşan ve sanki olayın kaynağı bunlarmış gibi gösteren, sokak serserisi 'mantığıyla' verilmiş bir tepkiydi. Halkın ve Arapların tepkilerini, Trabzon'da ne olduğu tam açığa kavuşmayan olayı, 'cahil bunlar' diyerek geçebiliriz belki ama Türk gazetecilerin, hatta karikatüristlerinin bu dar görüşlü bakışları gerçekten düşünen insanların cesaretini kırıyor.. Belki problem kısmen çoğunun cesareti olmaması ama biliyorum ki içtenlikle olayların sorumlusunun tahrik ve hakaret olduğunu söyleyenler çoğunlukta.. Kimse "sorumlu İslam geleneğindeki baskın görüşün çarpıklığıdır" tarzı bir söylemde bulunmuyor.

Olay aslında Orhan Pamuk davasını hatırlattı bana.. Ne yapmıştı Pamuk, 'Türklüğe hakaret' etmişti (edip etmediği hiç önemli değil) ve kanunlara göre bunun cezası hapisti. Karikatür olayında söz konusu olan, sözlü değil, resimli hakaret.. Eh, bir resim bin kelimeye bedel demişler.. Bir de dinin doğaüstülüğü giriyor işin içine.. Daha önce Batı basınında Müslümanlıkla terörizmin bağlantılı, hatta eşdeğer olduğunu iddia eden yazılar çıkmışsa da böyle tepkiler gelmemişti. Bu sefer Muhammed'in imgesinin resmedilmesiydi onları asıl yaralayan.

İslam putperestliği yasaklamıştı, peygamberlerin ve Allah'ın resmedilmemesinin nedeni buydu. Putun sözlük anlamı "Bazı ilkel toplumlarda doğaüstü güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesne, tapıncak, sanem, fetiş" (seslisozluk.com'dan). Anlam aslında biraz daha geniş. Kutsal olarak sayılan şey nesne olmak zorunda değil, sadece bir imge veya fikir de olabilir bu (http://en.wikipedia.org/wiki/Idolatry). Put, değişik şekillerde kutsal sayılabilir: Doğrudan bir tapınma nesnesi/imgesi olarak doğaüstülük taşıyabilir veya doğaüstü bir varlık ile haberleşmede (dua etmede, ritüellerde vs. ) aracı olabilir. İslam gelenekleri buna engel olmak için yasaklıyor kutsal saydığı kavram ve kişilerin resmedilmesini. Amaç inananların bu inançlarının başka yönlere sapmaması..

Bu mantığa göre inanmayan biri Muhammed'i resmederse ne oluyor? Adam zaten inanmıyorsa, kimi inancından saptırıyor? Muhammed karikatürünü gören Müslümanlar karşı konulamaz bir güçle karikatürlere mi tapınmaya başlıyorlar yoksa? Bunun cevabı hayır olduğuna göre neden alınıyorlar? Bu imgelerden bu kadar alınma, tahrik olma insana şu soruyu sordurmuyor mu: Ortada kalem-kağıtla resmedilmiş semboller var. Putperestliği, sembollerin gerçeğin temsilleri değil de gerçekle temas kurmamızı sağlayan aracılar veya gerçeğin ta kendisi olduklarına inanmak olarak özetlersek, bu karikatürler Müslümanlar için, tapınmadıkları ama gazaplarından korktukları birer put olmuyor mu?

Tahrik ve hakaret ha.. Buyrun benden de bir tane --> :-p

3 Yorum:

At Haziran 21, 2006 3:00 ÖS, Blogger aeiou dedi ki...

ben karikatürlere çok güldüm. kafir miyim neyim? :P :)

 
At Haziran 22, 2006 3:22 ÖS, Blogger dj_enkidu dedi ki...

Yaşasın kafirler!:)

Şaka bir yana, aslında 'kafir' sözcüğü bile tek başına konuyla bağlantılı gözüküyor. Arapça üzerini örtmek, inkar etmek anlamına gelen 'küfr' kökünden gelmiş 'kafir'.. 'Küfür' ile aynı kökten geliyor. Küfrün büyüsü ilginç ve incelemeye değer doğrusu.. (Sadece İslam'da yaygın bir inanış değil aslında, örneğin İngilizcede 'curse' hem küfretmek hem de beddua etmek, lanet etmek, bela getirmek anlamlarında kullanılabiliyor. Bunun yanında bir de hem yemin etmek hem de küfretmek anlamına gelen 'swear' var.. Anlaşılan küfür konusunda kafası karışık olan tek kültür bizimkisi değil) Dini inkar etmek de küfür sayılıyor, cinsel tabuları dile getirmek de.. (Cinsellik ve dinin beraber anılmasını ölüm korkusuna bağlayan bir düşünce akışı sıçraması yapmak da olası ama yeterince parantez açtım sanırım..) İkisinde de geleneklerine bağlı insanlarımızın verdikleri tepki aynı: Şiddet.. Belli ki bir şeyden korkuluyor böyle bir tepki verirken.. Ya sembollerin, arkadan gelebilecek fiziksel tehditlerin göstergesi olduğundan ya da sözlerin ve bakışların nazar değdireceğini ilişkin inançlarla ilgili olarak.. Bilemiyorum.. :-/

 
At Haziran 29, 2006 1:59 ÖS, Blogger aeiou dedi ki...

hmm enteresan cidden. cehalet belki de tek sebep. cevap veremedikleri için şiddete başvuruyorlar... çünkü cümle kurmak zor geliyor olabilir. (desem çok mu şiddetli yanıt vermiş oluyorum acaba? neyse yorumu silebilirsin tabii istediğin zaman.)

 

Yorum gönder

<< Anasayfa